Yolculuk kısmı işin en güzel yanı. İster vizeden önce isterseniz de vizeden sonra uçak biletinizi alabilirsiniz. Vizeden önce alırsanız ve vizenizin iptali durumunda gideceğiniz tarih yakınsa uçak biletiniz yanabilir. Bunu bilmenizde fayda var. Ancak avantajı da yok değil. Biletinizi daha ucuza almış oluyorsunuz. Vize sonrasında aldığınızda ise tarih daha yakın olduğundan fiyat da artıyor ne yazık ki. Manchester'da bir tane havaalanı vardır; Manchester Airport.
Biletler de alındıktan sonra geriye sadece uçak yolculuğumuzu beklemek kalıyor. Ki bu kısımda günleri say say say bitiremezsiniz, hatta son bir gün kala heyecandan uyuyamazsınız. Çünkü neredeyse saatler sonra belkide ilk defa ayak basacağınız bir ülkede, ailenizden çok çok uzakta olup, farklı bir deneyim yaşayacaksınız.
Atatürk Havalimanı, Dış Hatlar Terminali'ne girdiğiniz zaman yapmanız gereken ilk şey 15TL ödeyerek yurt dışı çıkış pulu almak olacak. Girdikten sonra göremezseniz güvenliğe sorabilirsiniz ikili, üçlü vezne şeklinde bir kabin. Pulunuzu aldıktan sonra sıra check-in'de. Check-in sırasına girdiğiniz zaman bir güvenlik görevlisi gelip nereye gideceğinizi ve oradan aktarma yapıp yapmayacağınızı soracak ve pasaportunuzun arkasına bir kağıt yapıştıracak. Check-in kısmında üstleri okumayı untmayın. İç hatlar gibi hepsi her yere check-in yapmıyor.
Check-in yaptıktan sonra bekliyoruz. Bilette gördüğünüz gibi erken gittiğiniz zaman kapı numarası yazmaz. Endişe etmeyin. Sadece kapı numarası belli olmadığından yazmıyor. Bekleme salonundaki ekranlara bakarsanız ilerleyen dakikalarda kapı numaranızı görebilirsiniz. Ayriyetten belli olduktan sonra da bakmanızda fayda var çünkü son anda da kapı değişebilir.
İsterseniz bekleme salonundan önce hepimizin çok beğendiği o meşhur Duty Free'yi gezebilirsiniz.
Pasaport-bilet kontrolüyle uçağa giriş yapıyoruz. El bagajlarımızı üstteki kapaklı raflara koyup, yerimize kuruluyoruz. Uçuş tam olarak 4 saat sürüyor. O yüzden koridor almamanızı tavsiye ederim. Çünkü aksi halde yandakiler sürekli tuvalet ihtiyacı için sizi kaldırabilir. Uçak henüz kalkmadan ve herkes yerlerine kurulduktan sonra kabin memuru elinde tepsiyle Türk lokumu ikram ediyor. E yurt dışı uçuşu tabi ülkemizden ayrılırken bile kendimize özgü bi şeyle göndermek gerekiyor :D .
Eğer biletinizi alırken yemek tercihinizi yapmadıysanız uçak kalktıktan sonra veya önce dağıtılan menüyü inceleyip yemeğinizi seçebilirsiniz.
Ben bilet alırken tercihimi 'Az Yağlı Yemek' olarak seçmiştim.
Evet asıl gelelim İngiltere uçuşunun en önemli kısmına. Uçağın inmesine 1-2 saat kala size Landing Card veriliyor. Bu kartı doldurmak zorunludur. İndikten sonra da doldurabilirsiniz ancak vakit kaybeder ve sıra beklersiniz. Bunun nedenine yazının sonunda değineceğim. Şimdi nedir bu Landing Card?
Landing Card, UK Border Agency tarafından, sizin giriş yaptığınız zaman nerede, kaç hafta kalacağınızı inceleyen, uçuş numaranızdan tutun da pasaport numaranıza kadar yazmanız gereken bir kart. İsim, Soy isim, cinsiyet, doğum tarihi, doğum yeri, uyruğunuz, göreviniz, kalacağınız yerin adresi, pasaport numaranız, pasaportun verişmiş olduğu yer, kalacağınız süre, son çıkış noktanız, uçuş numaranız ve son olarak imzanız istenecektir. Bunların hepsini doldurmak zorundasınız.
Veeeee 4 Saatlik yolculuktan sonra uçağımız Manchester Airport'a iniş yapıyor.
Şimdi gelelim inişten sonrasına. Malumunuz Avrupa Birliği üyesi olmadığımızdan dolayısıyla Avrupa Birliği vatandaşı sıfatına değiliz. O yüzden pasaport kontrolünde 'Non-EU' kısmına doğru yürüyün. Ve orada Araplarla, Çinlilerle, Japonlarla vs. sıra bekleyeceksiniz. Pasaport kontrolünde doldurmuş olduğunuz Landing Card (iniş kartı) sizden istenecek! Ancak uçakta unuttuysanız endişelenmeyin. Zaten kontrole doğru yürürken bir masa göreceksiniz. Orada kartlar mevcut, doldurabilirsiniz. Ancak sonradan doldurduğunuz için sizden önce herkes sıraya geçecek ve baya arkalarda kalacaksınız. Pasaport kontrolünde sıra size geldiği zaman pasaportunuzu ve landing card'ınızı verin. Size o arada bir kaç soru soracaklar. Nerede kalacaksın, neden geldin, kaç gün buradasın gibi. Panik yapmayın. Sorulan soruyu anlamazsanız, tekrar etmesini rica edebilirsiniz. A1 seviyeli japonlar bile o kısımdan geçiyosa biz her halükarda geçeriz. Ancak o kısım biraz ciddi olunca işte ister istemez geriliyosunuz. Arkada polisler, takım elbiseli adamlar falan. Neyse giriş damganız da vurulduğunda ileriye devam edip bagaj bekleme kısmına geçiyoruz. Bagajımızı da alınca, kapıdan çıkıyoruz ve sanki ünlü bir oyuncuymuşsunuz hissine kapılıyosunuz. İnsanlar sizden imza bekliyor gibi bir kalabalık ve bütün gözler kapıda oluyo. Eğer okulunuzdan, turunuzdan karşılama aldıysanız etrafa iyice bakın. Elinde pankartı görünce yanına doğru gidin. Sonrasında da kalacağınız yerlere bırakılıyorsunuz. Eğer herhangi bir karşıma almadıysanız danışmadan şehir merkezine nasıl gideceğinizi öğrenebilirsiniz. Ki çok basittir. Artı daha önce tecrübeniz varsa taksiyi de tercih edebilirsiniz ancak biraz geveze oluyorlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder