Öncelikle okuyup okumayan pas geçen herkese selam olsun ! Manchester dil eğitimi ile alakalı bloglar çok kısıtlı. Toplasız 2-3 adet detaylı olarak bilgi bulabileceğiniz bloglar mevcut. Tabiki de sadece bloglar yok ancak karar aşamasında, zaman yaklaşırken bile aklımıza öyle sorular geliyo ki cevabını ne yazık ki o sitelerde bulamıyoruz. Hatta bazen eğitim danışmanınız bile 'hık' diye kalıveriyor. Ben tarihimi 3-30 Ağustos olarak belirledim ve şimdiden taze taze olarak size şimdiye kadar karşılaştığım her durumdan bahsedeceğim. Ki gittiğim zamanda karşılacağım her zamazingodan haberdar edeceğim.
Şimdi işin ilk basamağı "Ne kadar İngilizce biliyorsunuz?", "Seviyeme göre nasıl bir kurs almalıyım?", "Hangi kurum ile gitmeliyim?" gibi sorulardır. Bu sorulara yanıt bulacağız. İngilizce seviyenize göre ders sayısının giderek arttığı kurs tipleri vardır. Temel kursa alan birisi günde 4 derse girer sonrasında ver elini pub :))
Ancak sıfırdan başlayacaksanız ders sayısının fazla olduğu yoğun kursları seçmenizi tavsiye ederim. Belirli bir seviyeniz varsa ve 1-2 seviye daha artırmak istiyorsanız Genel kursları, "Yok yiiiaaa ben gezcem" diyorsanız da Temel kursları alabilirsiniz. Ben orda konuşamazsam diye sakın üzülmeyin. Gidenlerden çok duydum sizler gibi kaç insan oluyor orada. Benim Up seviye ingilizcem olduğundan Genel bir kurs seçtim. Haftada 26 ders. Gelelim işin en önemli kısmına "HANGİ KURUM?". İlk defa çıkıyorsanız iyi kurumları seçmenizi tavsiye ederim. Zamanla işin ehli olursanız daha uygun ve orta halli kurumları tercih edebilirsiniz. ELS, EF ve en eskilerden olan Horizon'u tavsiye edebilirim. Fakat ben Education First(EF)'ü seçtim. EF bir çok yere göre halk tabirinde 'tuzlu' bir kurumdur. Fakat giden her arkadaşım "paramın karşılığını aldım" dedi. O yüzden EF'i tercih ettim. Diğer bir sorumuz "Hangi ülke, hangi şehir?". Hepimizin hayalleri var. Ahh New York.. Ancak eğitim danışmanlarına "New York düşünüyorum" dediğinizde size hemen fiyatları çıakrırlar işte onlar bunlar şunlar toplam budur diye koyarlar önünüze 2-3 sayfalık bir kağıdı. Fakat Amerika'da yaşayan bir dostumun tavsiyesi olarak New York seçmemenizi öneriyorum. Sebebi ise yerleşik halktan çok turistlerin olması ve İngilizce'nin ikinci dil olması. O yüzden Florida gibi kısımları tercih edebilirsiniz. Miami'de turist çeker fakat Yerleşik halk daha fazladır. Avrupa kıtasından ise tabiki elimizde koca bir BÜYÜK BRİTANYA var. Nam-ı diğer İngiltere / Birleşik Krallık. Ancak Orada da elimizde bir sürü seçenek bulunuyor. Eminim küçük yaşta (küçükte dediysem 16-18 arasından bahsediyorum" hemen hemen herkes LONDRA! der. Evet Londra yüz ölçümü olarak da İstanbul'dan büyük bir şehirdir. Eğlence hayatı deli dolu harika bir yer. Fakat tek bir eksisi var o da pahalı olması. Evet, Londra da yaşam da dil okulları da buna bağlı olarakta yurtlar da çok pahalı oluyor. "E Aile yanında kalcam ama beeeeen." dediğinizi duyar gibiyim. Londra'da bölgeler "Zone" olarak adlandırılıyor. Yani eğer aileniz Zone-3'te ise okul için Zone-1'e gitmeniz lazım ve size bir çok kurumun dediği "otobüsle 20-25 dakika" olayı külliyen yalan. Yaklaşık 1 saatinizi alır o yol. Sonuçta yerleşim yerleri şehir merkezinden uzakta. Benim gibi hijyen sorunu olan bir çok insan da aile yanında değilde yurtta tek kişilik odalarda kalmayı tercih ediyor. Fakat tek kişilik yurtlar... Aman Allahım... Uçuk kaçık fiyatlar... Kısacası parasına güvenen Londra'ya gitsin derim. Güzel şehirdir. Adım başı Türk görebileceğiniz 2 şehir ise Oxford ve Cambridge'dir. Her Lise/Üniversite öğrencisinin yegane tercihi. Aynı sınıfta 3-4 Türk bir arada bile olabilirsiniz. Hatta aldığım duyumlara göre bazı kurumlarda aynı uyruktan insanların birbiriyle konuşması dahi yasakmış. Kendi aralarında, kendi dillerinde yani. Bu iki şehrimiz de öğrenci şehri ünvanlarını taşırken aynı zamanda fiyat olarak Londra'dan da pahalıdırlar. Yine yurtlar pahalılık konusunda başı çekiyor tabi ki. Ben destinasyon olarak Manchester'ı seçtim. Okulda benimle birlikte toplam 2 Türk var. Bu harika bir şey. Ancak kebapçılar her yerde bunu da unutmayalım. Manchester'ın da renkli gece hayatı vardır. Neredeyse Londra kadar. Ki Manchester İngiltere'nin en büyük 3. şehridir. Hatta İngiltere'nin en büyük alışveriş merkezi de burada bulunur. Taksim meydanı gibi de bi meydanı var. Fotoğraflar da çok şirin gözüküyor. Gittiğim de çekip buraya muhakkak koyacağım.
Yerimize de karar verdiysek artık geriye tek kalan şey babayı ikna etmek ve eğitim kurumunun merkezine gidip kayıt işlemlerimize start vermek :))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder